Kaptana yapılan saygısızlık kabullenilemezdir...

Günlük işlerimi hallettikten sonra biraz teğmenliğimin tadını çıkardım seireiteide sonrada takım binasına doğru yol almaya başladım çünkü teğmenlik bana yetmiyordu daha ilerisine gitmem gerekiyordu takım kaptanımı yenip kaptan olmam gerekiyordu...bunu uzun uzun düşündükten sonra bu karara varmıştım çünkü teğmenlikten sonrası sadece kaptanlık olabilirdi. Kaptanı yenmeye hazır olup olmadığım tartışılır ama bunu deneyip görmeliydim lakin kaybedersem değersizliğim ispat edilecekti...Güçlü olmalıydım dünyayı korumak için çok güçlü olmalıydım...böylelikle borcumu ödeyebilirdim geçirdiğim o güzel günler için...takım binasının önüne gelince derin bir nefes alıp kapıyı açtım...

İçeriye girdiğinde kaptanın tahta bir sandalyede oturmuş ve gözlerini sana dikmiş olduğunu görüyorsun.Sert bakışlarının ardından sarı saçlarını geri atarak,"Ne var?Ne istiyorsun?"diye sesleniyor orta derecede bir ses tonu sertliğiyle.Cevabını beklerken,sert bakışları şakaklarından ter damlamasına neden oluyor.

Out:Kaptan'ın fiziki yapısı aşağıdaki şekilde.

Spoiler:

Bir an kaptanımın bakışları yüzünden duraksasamda kendime gelip "kaptan olmam gerekiyor lütfen üstünüze alınmayın kaptanım sadece dünyayı daha iyi koruyabilmek için güçlenmem gerekiyor bunu borçluyum onlara" derin bir nefes alıp yutkunduktan sonra "sizin emrinizde olmaktan memnun olurdum normalde ama bu şekilde yeteri kadar güçlenemem beni bağışlayın ardındansa size okuduğum kaptanlık düellosunu kabul edin" bakışlarım direk kaptanın gözlerineydi hiç kıpırdamadan tepki vermeden bakıyordum sadece...içim içimi kemiriyordu aslında bir yandan da kaptanı hiç tanımıyordum tekniklerini sadece kaba taslak biliyordum sadece konuşulanlardan bildiğim kadarı...

Kaptan sözlerini sonuna kadar dinliyor.Ardından ufak bir gülümsemeyle anlık hareketini yaparak iki zanpaktou'sundan birini alarak sana fırlatıyor.Hemen kulağının yanından geçerek kapıya giren zanpaktou,şoke olmana ve adeta kitlenmene neden oluyor.Kaptan ise sadece alay edercesine,"Bu gücünle mi?!"diye sesleniyor.

Birden anlımdan akan soğuk terlerle beraber kötü senaryolar kafamda beliriyor ama bunlardan saniyeler içinde kurtulup kaptana bana fırlattı zanpaktousunu alıp uzatıyorum..."onurlu bir dövüş eşit şartlarda başlamalı ne olursa olsun" hafifçe tek dudağımı kıvırarak gülümsedim ne olursa olsun o benim kaptanım saygıyı hak ediyordu...bir tarafım hala bunu yapmamam gerektiğini söylesede bunu yapmam gerektiğini çok iyi biliyordum..."Juuichi ban taicho Raijin Loraine seni kaptanlık ünvanı adına düelloya davet ediyorum!" arkasından ekledim "onurumuzla savaşalım...*yutkunup* taicho"

Kaptan 1-2 saniye senden gözünü ayırmıyor.Ardından,uzattığın kılıcı alıyor ve kınına sokarken,"Cesaretini tebrik ediyorum Teğmen Akuma.Ama beni yenmene imkan yok."diye sesleniyor ve ardından ekliyor;"Yine de beni yenebileceğini düşünüyorsan buyur."Başlaman için yaptığı bu sesleniş,seni gaza getirmeye yetiyor.

zanpaktoumu kınından hafifçe çıkarıp gülümsüyorum "ne olursa olsun bunu denemeliyim taichou" ardından sol ayağımı geri çekip fırlıyorum -shunpo- o sırada kılıcımı aşağıdan yukarıya doğru sağ çaprazdan bütün gücümle savuruyorum...bu saldırı kaptanıma bir zarar vermez biliyorum ama onu shikai ve ardındanda bankai yapmaya zorlayana kadar savaşmalıyım bankaisini görmeden bu savaşın asla bitmeyeceğini gayet iyi biliyorum...buna değer biri olduğumu kanıtlamalıyım...kaptanlık seviyesine yükselmem gerekiyor!...

Kaptan tüm hareketlerini birbir inceliyor.Yaptığın shunpo da dahil..Sen shunpo'nu başarıyla gerçekleştirerek,kaptana kılıcını savuruyorsun.Ancak kaptan,kafası cama dönük birşekilde,sana bakmaksızın,elini kaldırarak kılıcını tek eliyle durduruyor.Ve birşeyler söylemek için dudaklarını aralıyor,"Bugün Seireitei'de hava çok güzel."Seninle dalga geçtiği çok belli.Ardından sana dönerek hafifçe o sinir bozucu gülümsemesini yapıyor ve,"Sana güç farkını göstereceğim"diye seslendikten sonra,reiatsusunu yaymaya başlıyor.Reiatsu farkının o kadar fazla olabileceğine inanmak istemiyorsun bir yandan;ancak biryandan da bu boğucu reiatsu nefes almanı güçleştiriyor.

Bu şaka olmalıydı ne dehşet verici bir reiatsu bu böyle...bedenim ağırlaşıyor görüşüm bulanıklaşıyordu...neredeyse diz çökmek üzereydim bu adam benimle dalga geçiyordu!...sinirlenmeye başlamıştım son bir ümitle kılıcımı kaldırıp fısıldadım! "Stretch the Wings, Angie" kelimeler bile ağzımdan çıkınca reiatsu baskısı yüzünden yere yapışıyor gibiydi gözlerimi kaptana dikmiş bütün öfkemi ve nefretimi dökmek için hazılanıyordum sonunda ölüm bile olsa onu yenmeliydim...ne olursa olsun!...sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordum ama umudum yavaş yavaş kırılıyordu bu adam nasıl bu kadar güçlenmişti!!..."ss..sizi yenm..mem gerekiyor taichoo!!" boğazıma düğümlenen kelimelerle konuşamamıştım bile...

Başını zor da olsa kaldırarak Shikai'ni aktif hale getiriyorsun.Değişen zanpaktou şeklinle birlikte,çeviklik,hız ve gücün de artmaya başlıyor."ss..sizi yenm..mem gerekiyor taichoo!!"sözünün ardından kahkahalara boğulan kaptan,"Önce konuşmayı öğren"diyerek alay etmeye devam etsede,bir an ciddileşerek iki zanpaktousunu da eline alıyor.Ancak seni çok önemsiyor gibi görünmüyor.Kınından çıkarmadığı kılıçlarından anlayabiliyorsun bunu..

shikai formuna geçer geçmez fark ettirmeden derin bir nefes aldım artık kaptanın reiatsusunun etkisinde değildim...shikai formumun bir özelliğiydi bu ama bunu fark etmemesi benim için en iyisi olurdu bu şekilde...sallanarak ve zorlanıyor gibi görünerek ayağı kalkmayı başarmıştım Angie'mi titreyen kollarla yukarı kaldırıp hafifçe gülümsedim titreyen dudaklarımdan kekeleyerek şu sözler döküldü "taicho...lütfen onurumla yenilmeme veya yenmeme izin v..erin..." ayaktayken zorlanıyor gibi görünmeye büyük özen gösteriyordum...bir an kaptanla göz göze geldim ciddi bakan gözleri gördüğümde ise bu işin çok fazla uzayamayacağını anladım...

Kaptan'ın yüzünde hafiften bir gülümseme oluşuyor sen konuşurken."Peki"diyor sakince.Ardından iki zanpaktou'sunu da kınından çıkarıyor ve yere doğrultuyor.İlk saldırıyı senin yapmanı istiyor gibi mimikler yaparken,kaptanın sözleri kulağına ilişiyor."Daha ne kadar rol yapacaksın.Yere eğildiğin anda reiatsu yaymayı zaten bırakmıştım.Bırak zorlanıyormuş gibi davranmayı."

hafifçe gülümsedikten sonra angiemi öptüm "her zaman yanımda oldun O zamandan beri tek arkadaşım sensin...teşekkürler..." zanpaktouma fısıldadım ardından tek ayağımı arkaya atıp sola doğru fırladım -shunpo-...tam zıpladığım anda ise gözlerim kaptanın zanpaktoularına gitti sonra yine gözlerine kilitlendim şağ kolumu önüme çekip kaptanın üstüne doğru fırladım eskisinden çok daha hızlı hareket edebiliyordum suratımda ki gülümse belki saniyeler içinde kaybolacak olabilirdi ama özgüvenim tamdı bunu başarabildim "hadi angie..." sözleri benimle beraber fırladı ağzımdan...

Shunpo yaparak kaptanın üzerine doğru atılıyorsun.Kaptan artan hızına karşın,biraz zor da olsa seni farkederek kılıcını blokluyor.Ardından karnına bir tekme geçirerek 1 metre geri uçarak kan kusmana neden oluyor."Zanpaktoumu salmamı gerektirecek kadar bile güçlü değilsin.Ezik.!"diyor.Onu yenmek imkansızmış gibi düşünüyorsun..

Ağzımdan çıkan demir tadında bu sıcak sıvı...kan?!?!...kaptana baktığımda bir çizik bile olmadığını fark ediyorum..."biraz sakinleş kaptan eğlenmek istemiyormusun yoksa...istediğin kadar hakaret edebilirsin yaşadığım hayatta bunlara yeterince alıştım..." hafifçe gülümseyip tekrar fırlıyorum bu sefer kılıcı yukarıdan aşağıya doğru savuruyorum ama angie hareketin yönünü değiştirmek konusunda çok usta olduğundan savurma sırasında kılıçı sağa ve sola doğru çekip yönünü değiştirip yumruğumu da arkasından zıt yönlü sallıyorum...

Kaptan yaptığın hareketle bir anlığına şaşırsada,anlık bir artistikle saldırını blokluyor.

Out:(Bloklama şekli )
Spoiler:

Ne kadar çaktırmasada şakaklarından ter aktığını görünce,az da olsa onu zorladığını anlıyor.Kas gücüyle seni ittikten sonra,"Anlıyorum.Demek seninle tüm gücümle savaşmamı istiyorsun.Peki kılıcımı salıcam ancak bankai bekleme.."diyor.Ardından sözlerine ekliyor,"Gökten yağan yağmur,alevdan çıkan duman.Bir kez daha yardımınızı benden esirgemeyin.Kanat çırp,Soushi.!"Yeni oluşan silahlarıyla sana gülümsüyor hafifçe.Ancak özelliklerinden henüz bahsedecekmiş gibi gözükmüyor.

Out:Kılıclardan sol elinde olan bir guandao'ya,sağ elinde olan ise daha ağır ve ihtişamlı bir kılıca dönüşüyor.

Şimdi eğlenmeye başlayabiliriz* düşüncesi kafamda belirdi ama düşünmek için zaman yoktu kaptan shikai formuna geçmişti!...bir guandao ve bir kılıç...Guandaonun tarafından saldırmak kötü bir fikir olurdu lakin kılıçla güçlü bir karşı saldırı yiyebilirdim ama kılıç tutan koluna saldırırsam guandaoyla o kadar yakın mesafeden benim hızıma yetişemezdi "bankai formuna geçmeni beklemiyorum kaptan...çünkü bankaini açamadan yere yıkılacaksın...!" düşüncesizce fırlamıştı ağzımdan bu sözler. Angie'mi bir kez daha öpüp tekrar fırladım -shunpo- ama temkinli yaklaşıyordum guandao ona yaklaşmadan beni mahvedebilirdi, ancak bunu göze almalıydım ve biraz da olsun guandaonun menzili dışı hareket ederek kaptanın kılıç tutan koluna zik zak çizerek saldırdım...

out:ölücem gidicem ya neyse bounce

Kaptana doğru saldırıye geçtiğinde,kılıc tutan kolunu kesmek üzereyken,bir adım geri çekilerek,kılıcıyla senin kılıcını blokluyor.Kılıçlarınız kitlendiği için de,zaman kaybetmeden,guando-giotin karışımı silahını senin boyun hizana doğru soldan savuruyor.Hemen kurtulup birşey yapmazsan kaptan kellenle futbol maçı yapacak gibi görünüyor..

Saldırım tahmin ettiğim gibi yürümemişti ne de olsa karşımdaki 13 koruyucu takımdan yakın dövüş konusunda usta 11. takımın kaptanıydı. Kılıcımı sıkıca ittirip bütün hızımla öne doğru sağa meğille eğilmek için hamle yaptım bana doğru hızla yaklaşan guandodan kurtulabilirsem eğer kaptanın karnına geçecek kasılmış sağ bacağım hazırdı, kaptanın kılıcını engellemekte ne kadar zorlansam da kılıcı engellemeyi asla bırakamazdım sonuçta guandodan bile zor kaçarken ondan kat kat hızlı bir silahtan kaçma şansım yoktu...hadiii biraz daha dayan Angie bunu yapabileceğini biliyorum düşünceleri kafamda canlandı...Guandonun parlaklığında kaptanın gözlerini gördüm...